Bizim hikayemiz, asırlardır anlatılan köklü bir hikaye... Asya ile Avrupa'nın buluşma noktası olan kadim “Bereketli Hilal” coğrafyasında, Toros Dağları'nın eteklerinden başlıyor. Başı dumanlı yaylalarında endemik bitkilerle bezenmiş, Akdeniz’in esintisini taşıyan denizi ve dünyanın en büyük ikinci ovası olan Çukurova’nın bereketli topraklarında hayat buluyor. Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin gürül gürül akışıyla bereketlenen, mavinin ve yeşilin tüm tonlarını harmanlayan bu eşsiz coğrafya, doğallığıyla sadece ürünlere değil, insanına da sirayet ediyor. Günümüzde pek çok şeyin yapay ve sanal hale geldiği bir çağda, biz özlediğimiz doğal ve geleneksel ürünleri, “Doğaya Dönüş” yaklaşımıyla yeniden keşfediyoruz. Bu değerleri Türkiye’den tüm dünyaya, yalnızca bir tık uzaklıkta sunuyoruz. Markamızın kalbinde Abbas Efendi var. Tarih boyunca doğanın bir parçası olan atalarımızın temsilcisi ve dedemiz Abbas Efendi’den miras aldığımız bu hikaye, nesiller boyu süregelen Türk misafirperverliğini yansıtıyor. Biz, bu mirası geleceğe taşırken, geleneklerimizi ve doğallığı birleştirerek yaşatmayı hedefliyoruz. Abbas Efendi’nin adı, doğallığın ve sadeliğin sembolü olarak nesiller boyunca hatırlansın ve yaşatılsın istiyoruz.